Devrimci Kıvılcım Hareketi, DKP (Devrimci Komünarlar Partisi) /BÖG (Birleşik Özgürlük Güçleri) bünyesine katılma kararı aldığını açıkladı.
Devrimci Kıvılcım Hareketi yaptığı açıklamasında, “Yaşımız, gücümüz, deneyimlerimiz oranında devrimci hareketin ortağı olduk. Dünya sosyalist hareketinde başlayan ve Türkiye sosyalistlerini de kuşatan sorunlar ortamında 1996 yılında Kıvılcım Geleneği içinde kendi açımızdan bir dönemi kapatarak, yeni bir oluşuma karar verdik” ve “Devrim ve sosyalizm sorunlarının bizden cevap beklediği günümüzde, tek amacımız bu cevapları somutlaştıracak teorik-pratik iradeyi-birliği oluşturmaktır” dedi.
Yapılan açıklamada tam olarak şunlar ifade edildi:
Hikmet Kıvılcımlı, Türkiye Komünist Hareketi içinde özgün ve saygın bir yere sahiptir. İdeallerine bağlı yaşamış, direngenliğinden ödün vermemiş, baskıya, zulme ve zindanlara teslim olmamış yiğit bir devrimcidir. Teorik çalışmaları ve sosyalist mücadeleye adanmış ömrü ile komünistliğin hakkını vermiş devrimcidir. Sosyalist tarihimizin en verimli damarını ve geleneğini yaratmıştır. Hangi soruna el atsanız orada Kıvılcımlı’yı bulursunuz.
Biz, mücadeleye Hikmet Kıvılcımlı’nın yarattığı Kıvılcım Geleneği içinde başladık. Dünyada sosyalizmin çözülmeye başladığı yıllardı.
Devrim ve sosyalizm sorunlarıyla erken tanıştık. Yaşımız, gücümüz, deneyimlerimiz oranında devrimci hareketin ortağı olduk. Dünya sosyalist hareketinde başlayan ve Türkiye sosyalistlerini de kuşatan sorunlar ortamında 1996 yılında Kıvılcım Geleneği içinde kendi açımızdan bir dönemi kapatarak, yeni bir oluşuma karar verdik.
Devrimci Kıvılcım Hareketi’ni kurarak kendi yolumuzu çizdik.
Çıktığımız yolculukta elbette eksiğimiz, gediğimiz olmuştur. Fakat kapitalizme el sallamadık. Postmodernizmi selamlamadık. Reformizme sarılmadık. Legalizme göz kırpmadık. Sosyalizmin çöküşünü ve sorunlarını bahane ederek yenilgi ideolojisini kuşanmadık. Çürümüş, kokuşmuş kültürel düşkünlüklere eyvallah demedik. Ne kendimizin ne de başak bir coğrafyadaki devrimciliğin yanlışına “doğru” demedik, yanlışları meşrulaştırmadık.
Bugün yeni bir başlangıcın eşiğindeyiz. Devrim ve sosyalizm sorunlarının bizden cevap beklediği günümüzde, tek amacımız bu cevapları somutlaştıracak teorik-pratik iradeyi-birliği oluşturmaktır.
Türkiye devrimini sırtlayan, enternasyonal görevlerine dört elle sarılan, Kürdistan devrimini gönülden destekleyen, Marksizmin sorunlarına cesaretle eğilen, ezilenlerin devrimci şiddetini ve halkın devrimci adaletini egemen kılan, sosyalist yeniden yapılanma çevresinde ideoloji ve politikanın yeniden örgütlenmesini savunan, devrimci hareketin bütün değerlerini, birikimini ve geleneğini kapsayan, sürekliliğini oluşturmuş ve zafere inanmış bir örgütlenmenin inşasını olmazsa olmaz görüyoruz.
Bu anlayış çerçevesinde Devrimci Komünarlar Partisi’nin kuruluşunu devrimci coşku ve heyecanla karşıladık.
Tasfiyeciliğe karşı Özgürlük Güçleri’nin devrim ve sosyalizm ısrarını gönülden selamladık.
Hayallerimizi ve ütopyamızı birlikte gerçekleştirmek için düşüncemiz ve eylemimizle aynı saflarda yer almaya, mücadeleyi birlikte büyütmeye karar vererek, Devrimci Komünarlar Partisi ile yoldaşlık hukuku çerçevesinde kader birliğini uygun bulduk. Düşüncelerimizi komünarca savunmaya devam edeceğiz.
Bu vesileyle; 10 Mayıs 1999’da İstanbul/Avcılar’da şehit düşen Ulaş (Yıldırım Taş) yoldaşımızı anıyor, ideallerini komünar saflarda gerçekleştireceğimizi ilan ediyoruz.
Yaşasın Devrim ve Sosyalizm!”
Kaynak: Umut Gazetesi
