Sen Hep 25 Yaşında , Sen Hep Doludizgine Sevdalı…  – Mitka BABAİ  

1859

 

                                                           

  “Senin kafanın içi yıldızlı karanlıklar kadar güzel

  korkunç kudretli ve iyidir.

Yıldızlar  ve senin kafan kainatın en mükemmel şeyidir…

Deniz…

 Özgürlüğe susamış bu topraklar, üniversiteler, gecekondular

Ve halklar

Son sözlerinde onun tıpkı

ve şimdi

öyle  olduğu gibi:

“Yaşasın Kürt ve Türk Halklarının bağımsızlık mücadelesi!”

“Yaşasın Marksizm, Leninizm!”

 Dünya  coğrafyalarının birbirini selamladığı, gençliğin ateşiyle soluk soluğa  harmanlanan  “Yankee  go home!” sloganlarıyla çınlayan meydanlar ,

Elden ele Marx, Lenin, Mao…

Vietnam direnişiyle nefes alıp verenler.

Türkiye’nin devrimci-demokratik hareketleriyle ortadan bıçakla kesilir gibi ayrıldığı,

kapitalizme teslim edilmek üzere NATO’ya, 6.Filo’ya ve bir dizi cilalı traktöre memleketin satılığa çıkarıldığı ,

serbest piyasa ve bolca “özgürlük” kisvesinin çok partili hayatla pazarlandığı,

işçi emekçi ve köylüye, tüm ezilenler cephesine dayatılan  bu “kara yazılı” geleceğin tek kurgu olabilmesi/kökleşmesi için ağların atıldığı bir dönemdir.

Kapitalist gelişme doğrultusunda hızla adımlarken demokrasi havaları esiyor.

Gençlik bir hayli hareketli dünya ve memleket ikliminde;  düzeni sorguluyor, öğreniyor, mücadelenin içinde büyüyor.

Dünya ve Türkiye‘nin kesişen noktalarını bulup, öğrendiklerini içeri taşıyor. İçeri taşan ve ondan beslenen akım ya da fikirler bir başkaldırı- uyanış ruhunu oluşturuyor. İşte bu değiştirmeye adanmış yürekler “Eşit, sömürüsüz, tam bağımsız” fikrinde buluşuyor. Her dönem kendi devrimci önderlerini yaratmaya şu ya da bu bir biçimde sancılıdır ya işte.

Deniz, kendi devrimciliğini bu dönemde kuruyor,  etkileniyor, etkiliyor, kendini gerçekleştiriyor. Teorinin gri tonlarına sığamayan hayatın yeşilliğinde öğrenci gençlik önderi ok gibi fırlıyor mücadelenin önüne.

66‘da Çorum temizlik işçileriyle Taksim’de omuz omuza… İstanbul Üniversitesi’nde gençliğin zaptedilemezliği ile elde edilen  kimi kazanımlar… Durdurak bilmez öfkenin bilinçle yoğrulmuş silahı ile kapitalizmin karşısında örülen özgürlük mücadeleleri…

“6.Filo DEFOL!”

Üniversite işgalleri

Ve

Filistin çıkışı!

Bu çıkış esasında Türkiye Devrimi’nin nasıl olabileceğine dair mihenk taşlarından biri oldu. Türkiye devrimci hareketinin hem ideolojik hem teknik olarak başka bir boyuta taşınmasını sağlıyor. Türkiye Devrimi silahlı mücadeleyi temel faktörlerden biri olarak içerimine alan, enternasyonalist bir yapının eseri olacaktır! Silahlı mücadeleyi esas alan enternasyonalist bir mücadelenin eseri olacaktır!

Nitekim Filistin dönüşünde, Deniz silahlarla yakalanır ve tekrar tutuklanır.

Bekaa’dan olgunlaşmış fikir ve pratiklerle dönen Deniz’ler, Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu’nu kurar.

‘71’de örgüt kendini Ankara Emek’te bir banka kamulaştırma eyleminde sınar. Hakkında tekrar yakalama kararı çıkartılır Deniz’in.

’71 darbe  sonrası, yoldaşı Yusuf Arslan’la düşlerini, tüm bir insanlığın düşlerini gerçekleştirmek üzere çıktıkları yolda Gemerek’te bir ihbar üzerine yakalanırlar. Ve Deniz 6 Mayıs günü yoldaşları Hüseyin ve Yusuf’la  idam edilir.

 Ne soluk yüzlü celladın idam sehpasında ne de darağaçlarında yok olmuştur Deniz…

 Bize kalan; 

Denizlere çıkan sokaklar

Bir alınyazısı keskinliğinde yoldaşlaşan Üç Fidan’ı yaşamak, yaşatmak,

Türk ve Kürt Halklarının mücadele birliği,

Ve soluk soluğa, en önde, gençlik ateşiyle harlanan,  enternasyonalizm ruhuyla harmanlanmış bir önderliktir. 

Devir açan, tarih yapan, tarihe ezilenler ve sınıf cephesinden yön verebilen dolu dolu, sahici bir devrimciliktir.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Adınızı buraya yazınız