“Şimdi yeni şeyler söylemek lazım”
Bir insanı anlatmak o insanın özelliklerinden bahsetmekten geçer, onun iyi yanlarından, kötü yanlarından, yeteneklerinden bahsetmekten geçer. Öyle ki o bedenin maddi ve manevi olarak çevresine dair kattığı şeylerden bahsetmek gerekir. Diğer bir deyişle bir insanı anlatmak kişinin özelliklerini anlatmaktır.
Fakat Hasan için bu çok zorlaşıyor. Yani şöyle ki;
Hasan’ın bir neşesi vardı. Salt bir tebessüm yada sadece çevresiyle, o gülümsemeyi görebilen insanlarla sınırlı kalan bir mutluluk hali değildi bu. Hasan’ın neşesi bir kere gördün mü insanın içine işleyendi. Hasan’ın gülüşü kavramların anlamsızlaştığı yerde başlayan olumluluktu. Onun bir vefası vardı. Onun bir sabrı vardı. Onun bir iradesi vardı. Onun iradesi; devrimciliğin, bir kökün nasıl toprağı tuttuğu gibi, hayatı tutabileceğini gösterirdi bize. Ancak bütün bu üç kelimenin birleştiği bir isim düşünün. O isim Hasan Ali’dir. Bazı sabırlı insanlar yoldaşlarının yaptıkları yanlışları onlara anlatabilmek için, sabırlı bir biçimde dişlerini sıkarlar ve sabırla anlatır, ikna ederler. Hasan bunu gözleriyle, tebessümüyle yapardı.
Yoldaşlığın sıcaklığı vardır derler. Sıcaklık açıklamıyor, o zaman şöyle diyelim; yoldaşlığın Hasan’ı vardı. Sadece manevi olarak Hasan’ı anlatmak büyük haksızlık olur. O sık dinlediği şarkıda da geçtiği gibi “şimdi yeni şeyler söylemek lazım” derdi. Hasan, faşizmin balyozunun karşısındaki çelikti.
Şimdi bu metinde yazanları okuyanlar, bunların bir övgü anlatımı olduğunu düşünebilirler. Gerçek şu ki övgü bir yana dursun bu metinde yazanlar ancak onun devrimci kişiliğinin belki çok ufak bir kısmını anlatabilir. Cephede Hasan’ı görenler bilir. Yaşamda Hasan’ı görenler bilir. Cesaretin bakışlarını görürdünüz Hasan’ın gözlerinde.
En kötü anda bile neşeli görünüp hiçbir şey belli etmeyendi Hasan. Yaşadığı acı’da, yaşadığı kötü durum da anlamsızlaşırdı. Gerçek ne kadar kötü olursa olsun; tebessümüyle yarıp geçerdi onu. Hasan’ı anlatmak devrimciliği anlatmaktır aslında. Hasan, devrimciliği gösterdi. Hasan, cephede enternasyonalizmi gösterdi. Hasan hayatla nasıl ilişki kurulur, çelişkiler nasıl aşılır, mücadele uğruna insan nasıl hayatını ortaya koyar, en net biçimiyle herkese gösterdi.
Hasan’ın gülüşü cüretimizdir. Hasan’ın vefası asabiyetimizdir. Hasan Ali devrimciliğimizdir. Yol’u aydınlatmak apaçık ifadesini bulur onda. Aydınlık, ancak özneler onu layıkıyla sırtlarsa kendini gösterebilir. Hasan geleceğin meşalesi nasıl olunur, aydınlığın yükü nasıl sırtlanır, en yalın ifadesiyle gösterdi. Onun geride bıraktığı anlam yolumuzun açıkça karşılığıdır. Açtığı yolda balyoz darbeleri’nin karşısında çelik olmaya yürüyoruz.
HASAN ALİ ÖLÜMSÜZDÜR!
TALAT KURTULUŞ
